Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına uymama kararı gerekçeleriyle doğrudur
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi (AYM) Can Atalay kararına uymaması ve Yargıtay üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına ilişkin açıklamada bulundu. Uçum, “Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına uymama kararı gerekçeleri itibarıyla doğrudur.”
YSK, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki “seçilme hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine ilişkin kararına uyulmaması gerektiğine hükmetti. Daire, ihlal kararına olumlu oy veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında “yargı aktivizmi” yapmakla suçlanarak suç duyurusunda bulundu. Bakanlık aynı zamanda Atalay’ın milletvekilliğinden çıkarılma sürecinin başlatılması yönündeki kararı da TBMM Başkanlığı’na gönderdi.
CLIFF: Anayasa Mahkemesi ANAYASA’NIN 14. MADDESİNİ İHMAL ETMEDİ
Yargıtay’ın bu hamlesi kamuoyunda büyük tartışma yaratırken, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’dan konuyla ilgili bir açıklama geldi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Uçum, şunları söyledi: “Anayasa Mahkemesi, hükümlü milletvekillerinin dokunulmazlığına ilişkin kararlarında ısrarla Anayasa’yı tanımıyor. Anayasa’nın 14. maddesini yok sayıyor. Ancak dokunulmazlığa ilişkin 83. madde, şu durumları kapsam dışı bırakıyor: Madde 14. Anayasanın bu emredici hükmüne rağmen Anayasa Mahkemesi, Anayasaya aykırı kararlar vermeye devam etmektedir. Anayasanın 14. maddesinin muğlak olduğunu iddia etmek Anayasa Mahkemesinin görevi değildir.
“Anayasa Mahkemesi’nin kararları yargı aktivizminin örneğidir”
14. Konuya açıklık getiren Ceza Kanunları ve Ceza Adaleti Kararlarıdır. Anayasa Mahkemesi, Anayasanın açık kararının yanı sıra Ceza Kanunlarını ve Yargı Kararlarını da yok sayıyor. Ne yazık ki Anayasa Mahkemesinin bu konuda verdiği kararlar tam bir yargı aktivizmi örneğidir. Bu bağlamda Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına uymama kararı bu nedenle doğrudur. Tepki gösterenlerin Yargıtay kararını okuyup okumadıkları ise ayrı bir sorun.
“YÜKSEK MAHKEME KARARI BİR LATUS SINAVIDIR”
Suç duyurusu sorunu, Ulusal Yargıya yönelik saldırıların büyük birikimi nedeniyle gerici bir durumdur. Bir anlamda kralın çıplak olduğu anlamına gelir. Yönteminin bu olup olmadığı tartışılabilir ama cesareti tartışılmaz. Yargıtay’ın kararı aynı zamanda bir turnusol testidir, kimin Ulusal Yargı’dan yana olduğunu, kimin olmadığını belirler. “Türkiye, Batıcı ve neo-liberal yargı yaklaşımlarına karşı Ulusal Yargısını sonuna kadar savunacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın.”